İki büyük entelektüel Orhan Pamuk ve Umberto Eco.Daha önceleri de kendimi böylesine tanımsız hissetmiştim.Ancak Orhan Pamuk neler yapıyorsun? diye sorunca "mimarlık öğrencisiyim" cevabına karşılık kahkaha atarak "ne zaman bırakıyorsun? üç mü? çok geç kalmışssın artık buralara gelme zamanın gelmiş senin?" demesi ne kadar da davetkar ve yıkıcı.Umberto ise tam bir ton ton dede.Onunla sohbet etme fırsatını yakalayamadım ancak zarif imzasını taşıyan bir Prag Mezarlığım var. Şunu da söylemem gerekir ki; söyleşiyi simultane dinlemeyi reddecek kadar cesaretim var iken,bölümü bırakabilecek kadar cesaretli değilim.Yürek yok bende!Her neyse parametrik boyutlarını daha sonra incelerim.