3/16/2010

Biz insanlar devamlı mutsuz olma çabasındayız.

Birinin hayatı hep diğerlerinin hayatlarına imrenmekle geçip gidiyor.O biri bazen,aslında imrenilen hayatlardan birine sahip olduğunun farkına bile varamıyor,o derece beğenmemeye,illaki mutsuzluğa,nasip işteciliğe takmış durumda.

İnsanlara genel bir sesleniş yaparak onları kızım yerine koyup, "ayşeciğim sen anla" dersi veriyorum.Çünkü insan kendi korkularını ve ön yargılarını başkalarına yansıtır ve onlarda gördüğünü sanır.

Diğer insanları anlayamıyorm da benim mutsuz olmak için ciddi nedenlerim var!
Bir kere geçen gün okuldaki ani bayılmamın dışında hiçbir sağlık problemim yok.Bunu büyük bir eksiklik olarak görüyorum.
Annem,babam,kardeşlerim yanımda ve ne yazık ki mutluyuz.
Herkesi yaşadığı küçük maddi sorunlarımız dışında bir sıkıntımız yok.Neyse ki krizin teğet geçtiği bir ülkedeyiz ve bu durum beni biraz olsun rahatlatıyor.
Bir kaç bin üniversite öğrencisinin sahip olabileceği rahat şartlarda okuyorum.
Okula eğlenmek için gidebileceği bir okulun öğrencisiyim.
Öğrendiği en iyi ingilizce kalıbının "don't worry" olduğuna eminim.
Her biten cümlenin sonuna "amannnn, ölüme yok çare" getirerek, mutlu anıma gölge düşürmemem ayrı bir problem.

Ancak skıntılara göğüs germeliyim.Bu dünya gelip geçici.Kimilerinin kaderi böyle oluyor işte! neyse bunlarda geçicek; ölüme yok çare!
.
.
.
Buradan lensleri olmadığı için üzülen arkadaşlarıma selam yollarım.