12/29/2013

Kamusal Alan Tasarımına bir müdahale.... Sokak Sanatı

Mimarlık kenti 'yapar' ve 'kurar'ken, sokak sanatı onu bozmaya, dönüştürmeye girişir.Bu komşuluğu kanıtlar nitelikte, mimarlığın yapı taşlarından olan duvarları kullanan sokak sanatı, rasyonellik ile insan yaşamlarının iç içe geçmiş yumağı arasındaki gerilimi dile getirmek için mükemmel alanlardır.

Sokaklar daima halkın var olduğu yerlerdir; halkın dışlanmadığı yerlerdir.Bu yüzden, sokak sanatı da bir anlamda halkın temsiliyetidir; isyanın,tepkisinin,direnişinin,özgürlüğünün ve temsiliyet daima cereyan edeceği bir çevreye muhtaçtır.

Jürgen  Habermas' a göre; kamusal alan, arabulucu özelliğinin yanı sıra birey için ifade ve iletişim alanı olmaktadır.Bireyin görsel etkileşimi sonucunda kimi zaman sanatçıyla müzakere etmeyi amaçlayan kamusal sanat, kamusal diyaloğu ve farkındalığı arttırmanın en kolay ve etkili yolu olarak görülebilir.

Özellikle 1960' lı yılların sonlarında doğan hippi kültürüyle birlikte dünyada sesini duyurmaya başlamış, Ülkemiz de ise 1990' lı yıllardan itibaren epeyce takipçi edindiği görülür. Müzik, performans, grafiti gibi pek çok alana ve yönteme ayrılan bu sanat üretme biçimi, kent dokusuna sokaktan başlayarak müdahalede bulunur.

Bu kadar söylemi bir kenara koyup biraz örneklere bakalım.Eminim ki daha anlaşılır olacağım ve içinizde gizlediğiniz duygular sokaklarda yankılanmak isteyecek açıkçası ben haftalardır o isteği bastıramıyorum. Neden olmasın ki diye giriştiğim projemi en yakın zamanda görücüye çıkaracağım.

Günümüz Fransız sokak sanatçılarından biri olan Zevs' in ünlü markaların logolarıyla oynayarak ortaya koyduğu provakatif çalışmaları














Burada sanatçının yaptığı eylem Guy Debord'un üzerinde durduğu simgenin tahribinden başka bir şey değildir.



En sevdiğim sanatçı; yaptığı işlerle savaş karşıtı, hayvan hakları savunucusu, çevreci duruşu ve tüketim çılgınlığına dair eleştirileriyle gönlümün tahtına kurulmuş bir isim Banksy.Onu okudukça daha çok seversiniz herkes den daha çok sanatçıdır; çeşitli müzelerde korsan eylemler düzenleyerek sanatın bugünkü konumuyla ilgili ciddi eleştirilerde bulunur.

Aslında Banksy 'i anlatmak hiç kolay değil, yazımın belkide en zorlayıcı yerindeyim şu an. Çizgisi başından beri net olan bir dahi o. Milyon dolarlık resimlerini Central Park 'da bir öğleden sonra tezgah açıp 60$ a satacak kadar duruşu net bir adam, bir gruptan oluştuğu da söyleniyor bilemeyeceğim. Ancak şu bir gerçek ki, grafitilerinin bulunduğu sokaklardaki evlerin fiyatları, bir gecede 10 katına çıkabiliyorsa ve o eleştirdiği hiçbir şeyin parçası olmamayı başarmaya devam ediyorsa...gönüllerin kralıdır.

Banksy' nin Filistin' de yaptığı eserlerinden bir kaçını yayınlıyorum lütfen yer veremediklerimi de,inceleyiniz.







                           çeyizimden bir parça...
























 

Ayrıca videoları Simpsons için yaptığı çarpıcı jenerik      Banksy' yi bu satır arasında bırakıp diğer
                 Rebel Rocket Attack                       işlerden  bahsetmek gerek ama siz
                 Sirens of Lambs                           devam ediniz.

Amerikalı sanatçı Dan Witz 2008 yılında tüğleri diken diken eden bir çalışmaya imza atıyor. "Ugly New Building" adını verdiği seriyle Brooklyn sokaklarındaki değişimden duyduğu rahatsızlığı çarpıcı ve yeni bir yöntemle dile getiriyor.







Lüks konutlarla oluşturulan bu yeni şehirden hiç hoşlanmıyor bu yapıların rahatsız edici bir sadelikleri olduğunu düşüncesinde
Bu yapıların yabancılaştırıcı bir etkisinin olduğunu öne süren sanatçı, eski çarpık yapıları özlediğini ve bu duygularını paylaşan başka birileri var mı diye merak ettiği için böyle bir projeye başladığını söylüyor.


korku yaratacak kadar çarpıcı ve başarılı




Yaşadığı huzursuzluğu başkalarıyla da paylaşmak istiyor.


Ve diğer mükemmel insanlar... sistemle ilgili rahatsızlıklarını, yaşadıkları alanların düzenlenmesine dair sözlerini, yaratıcı ve tabi ki özgün bir dil ile ortaya koyan aynı zamanda sokağın ruhunu kentliye hatırlatan çalışmalar





Mark Jenkins...
 nesnelerin ya da canlı varlıkların koli bandından kopyalarını üretiyor ve onu kentin çarpıcı noktasına,  eglenceli ya da rahatsız edici kompozisyonlarla yerleştirerek vurucu bir etki yaratıyor.



















Benzer ancak az ürkütücü bir tarz seçmiş başka bir isim; Bosso Fataka' nın çalışmaları
                       










ve sırada Joshua Allen Harris... küresel ısınmaya dikkat çekmek için ürettiği "Airbear" isimli çalışma ve devamında gelen diğer işleri aynı zamanda tarzı hakkında bir özet niteliği taşıyan bir video



   Dağıtılan büroşürler, madde madde yazılmış, rakamların büyüklüğünden olsa gerek es geçilerek okunan sıkıcı şeylerin yanında sokağın kalbinde farkındalık yaratabilmek bu olsa gerek.

Sokak sanatçıları gerçeği yansıtmak yerine onu güçlü bir mizah anlayışı ile ele alır ve o gün, öylesine sokaktan geçen birilerine, hazırladığı içeriği okutabilme başarısını gösterir.






Ülkemizde ise sokak sanatı 90'lar da kendini hissettirmeye başlamış ve şimdilerde anladığımız tek şey duvarlara yapılmış renkli robotik grafitiler.Bir itirazım yok her biri çok kıymetli ve sokağın yeni bir yüzü. Belkide derdi olan enstalasyonlu çalışmalar, kamusal alanda daha derin etkiler bıraktığından onlara olan sempatim daha yüksektir.
Şimdi de biraz Türkiye' de yapılmış işlerden bahsedelim;

Küf Project, Ankara'lı inanılmaz eğlenceli bir grup şu aralar ortalarda görünmüyorlar. Neredeyse iki senedir yeni çalışmaları olmadı ama en son çalışmaları, işte burada...



Flypropaganda grubu hazırladığı kara sinek çıkartmalarını sevmediği şeylerin üzerine yapıştırarak " burada bir pislik var" mesajını yaratıcı bir yöntemle görenlere aktarıyor.











Bunca sanatçı ve grubun yanında göz ardı edilmemesi gereken bir başlık daha var. Gezi olayları esnasında göstermiş olduğumuz yaratıcılık,şüphesiz ki gezinin ilk olduğu bir diğer nokta da sokak sanatı penceresinden bakılınca bir gecedeki ani yükselişimiz...
her ne kadar çoğunluğu yazılar ve sosyal medya odaklı olsalar da hepsi çok kıymetli.

Sokak sanatını sevmeliyiz,onlar tıpkı bir şair gibi kamusal alanda bireyi sarsarak,kanıksamış olduğu gerçeği taze bir bakış açısıyla yeniden algılamasını sağlar. Yakın zamanda bir müdahale de benden gelecek. Sokağımız için küçük olsa da umarım bireyler için büyük etkiler yaratır.
Sokakta kalın...

Kaynak olarak: Hazal Aksoy,Gökçe Özer- Street art as an intervention in the design of public sphere
Ayrıca "Kamusal Alan Tasarımı" atölye yürütücülerine teşekkürler