9/30/2014

Her sene Avrupa'nın farklı bir ülkesinde gerçekleştirilen Meeting Design Student (meds) buluşması, bu sene ağustos ayında İrlanda'nın başkenti Dublin'de yapıldı.Ben de bu tatlı organizasyonun bir katılımcısı idim. Toplantı,yeşil algısını yerle bir eden İrlanda'da yapılacağından bu senenin  konsepti 'global green' olarak belirlenmişti.katılımcı olabilmek için ise,global green konseptine sahip posterler üretmek gerekliydi. Daha sonrası Dublin'e gidince; yaklaşık 20 ayrı worskhop'dan dilediğinizde yer alabilirsiniz. Globan green konseptli "secondhand pavillion" posterini öylesine içselleştirmiş olmalıyım ki, Dublin'de bir pavillion projesinde yer aldım.


Hazırladığım poster ise; birinci sınıfta iken architectural geometry dersinde tasarladığım örüntünün fikir olarak revize edilmesi diyebilirim.Şöyle ki biz bu örüntüyü gerçek boyutlarıyla üretme kararı almıştık ancak üretimde kullanacağımız oluklu mukavvaları,kesin olarak örüntüye ulaşabilmek için satın almayı tercih etmiştik,oysaki oluklu mukavva dediğimiz şey bildiğimiz koli kartonu,her yerden toplanabilir.İşte benim posterde bununla ilgili;karton gibi malzemeler geri dönüşüme gönderilmeden yeni tasarımlarla kamusal alanlarda kullanıma açılabilir ve daha sonra geri dönüşüme gönderilebilir. "the secondhand pavillion!"

İşte mimarlık böyle mükemmel bir iş,proje hiç bir zaman sona ulaşamaz, yıllar sonra onu yeniden yorumlarsınız.Sıralama "tüketme-üretme-geri dönüşüm" iken "geri dönüşüm-üretme-geri dönüşüm" olur ve siz %100 üretirsiniz.Mimarlık,var olanı dönüştürmek,tüketmemek.. bu iş sevilmez mi?

Peki Dublin'de neyi dönüştürdük? Casıno at Marino, 1755 de iskoç mimar William Chambers tarafından  neo classic tarzında tasarlanmış irlandalılar için çok önemli bir ev.11 ayrı ülkeden 22 öğrenciyle birlikte casino Marino'yu Dublin kalesinin hemen yanında bulunan parkın içinde yeniden yorumladık.yeni pavilion da neo-classic süslemelerin yerine  iplerle soyut temsiller,şaşalı kolonlar yerine,işlenmemiş ağaç kütükleri ve tüm bu sistemi ayakta tutacak bir bağlama yöntemi tasarladık.Dublin'in her an yağmurlu havası bize şehrin göbeğinde doğayla baş etmeyi öğretti.Öyle ki sona yaklaştıkça, havanın kokusundan ne zaman yağmur yağacağını ve ne zaman duracağını bile anlar olmuştum. Buradan mimarın deneyim ve öğretilerine konuyu bağlayabilirim ama yapmayacağım,görüşürüz...

     

Tutorımız Douglas'ın oğluya Da vinci'nin "man and god" tablosu gibiyiz

Ayrıca dublin meds'in ne kadar eglenceli bir şey olduğunu anlatan  özet niteliğinde bir video biliyorum,  

9/15/2014

İrlanda'nın meşhur birası Guinness, Arthur Guinnes tarafında 1756 yılında kuruldu ve ben 258 yıl sonra  Guinness fabrikasını gezme fırsatı yakaladım.Mütevazi gezi repertuarımı göz önünde bulundurarak söylemem gerekir ki; gözlemleyebildiğim  en iyi sirkülasyon ağına sahip müzeydi.
Merkezde ki boşluk referansını guinness bardağından alıyor,çirkin bulunabilir ancak bu şekilci durum turistlerin bir numaralı mekanı olmayı hedeflemiş bir müze için yadırganmayıp aksine başarılı bulunmalı. Açıkçası mükemmel sirkülasyona olanak tanıdığı için iyi bir tercih olmuş.

Bardağın tepesine doğru çıktıkça guinnes in nasıl yapıldığından tutunda  bardağına nasıl dolduruması gerektiği ve daha sonra nasıl içilmesi gerektiğine dair bilgiler edinmenin yanında Guinness Academy 'de kendi biranızı doğru açıyla doldurma becerisini kazanıp, sonunda bir de başarı sertifikası alabiliyorsunuz.
En tepede bulunan Gravity Bar manzarasıyla  Dublin'i daha iyi anlama şansını yakalamak ise gezinin son sürprizi.

Ayrıca müzede tasting room sırasını beklerken alakasız ama oyalayıcı bir sergi vardı.Tv köşelerinin son 50 yıllık moda yolculuğu.Tvler, duvar kağıtlları,zemin,aksesuarlar ve renkler. Fotoğrafları üşenmedim arşivlik olabilecek bir timeline a dönüştürdüm,şimdi 2000'ler de yaşadığınız için üzülebilirsiniz:)