10/29/2013

Tokatlı Kanyonu'na dokunmak

Haftasonu, Tarihi Koruma ve Restorasyon dersi için bölüm olarak Safranbolu'ya gittik. Bu kış bir Batı Karadeniz turu yapmak istiyordum. Safranbolu'yu ve çevresini görmüş olmak turu tamamladığım anlamına gelmese de, son senemizde hepimiz için veda niteliği taşıyan güzel bir etkinlik gerçekleştirdik. Safranbolu'nun erken keşfi ve koruma altına erken alınmış olması, sanki zamanda yolculuk yapmışım da yüzyıllar öncesinin bir Osmanlı köyüne varmışım hislerini uyandırdı.Ahşap kokusuyla uyumayı,türkü dinlemeyi,diyalektli teyzelerle konuşmayı,erik şerbeti eşliğinde dibek kahvesi içmeyi... sanki bu ülkenin çocuğu değilmişim gibi çok etkilendim. Kim bilir bir Japon'un gözünden nasıl güzel bir keşiftir.

Bahsetmek istediğim asıl konu aslında Safranbolu değil. Tokatlı Kanyonu ve İncesu Kemeri boyunca konumlanmış Kristal Teras. Şüphesiz ki bölgede çok kıymetli ve bilinçli mimari dokunuşlar var ve bunlardan birisi de kanyon manzarasını izleyebildiğiniz bu teras. Cam platformun üzerinde yürürken mideniz türbülansa giren uçaktaki gibi boşluğa düşüyor.

 "Ay çok garip,çok korkuyorum" falan derken beş dakika sonra camın üzerine yatıp fotoğraf çektiriyorsunuz. Kısacası uçurum ve düşme hislerine dair güvenli bir deneyim yaşatıyor.İncesu kemerinin hemen yanında ülkemiz için çok değerli bir cam platform,doğrusu daha önce bu terastan haberim yoktu,çok beğendik çok eğlendik.


Eve döndüğüm zaman dünyadaki örneklere bakmaya karar verdim ve
Böyle platformlarla ilgili biraz okuyup araştırmaya kalkınca inanılmaz dokunuşlar gördüm.
Bunlardan favorilerim ise;


Avusturya' nın Tirol eyaletinde bulunan Isidor dagındaki platform ilk görüşte gönlümü çeldi. 3200 metre yükseklikte inşa edilmiş bu güzeller güzeli teras sanki dağın devamı bir omurgaymışcasına davranmıyor mu? Farklı iklim koşullarında görünümü değişiyor ve defter köşesine karalanmış bir eskiz kadar sempatik. 





Bir diğer tasarım harikası da Norveç'teki Aurland Lookout. Fotoğrafların da bile beni alıp götüren fiyord manzarasına karşı tasarlanmış bu ahşap platformun sanki en ucundan aşağıda düşüverip gidecekmişsiniz gibi ama düşmüyorsunuz tabi ki en ucunda bulunan cam parça size güvenli bir deneyim yaşama olanağı tanıyor.Çok zarif gerçekten.
5 Fingers adından da anlaşılır işlevle beş ayrı eylem düşünülerek tasarlanmış.Birinci parmakta hatıra fotografı için bir çerçeve,ikincisinde yükseklik korkusu yaşamak isteyenler için camdan bir platform,üçüncüsünde gözükaralar için bir trambolin,dördüncü bölümün döşemesinde bir açıklık ve beşinci bölümde bir teleskop bulunuyor.Çok sevdiğimi söyleyemem ama bu deneyimi yaşamak isterdim.


  House on the rock Amerika' da kayaların üzerinde tasarlanmış bir ev. Evin çok güzel bir odası var; infinity room (sonsuzluk odası) vadiye doğru uzanan 50m lik bir konsol ve bence buraya düşünülebilecek en güzel oda.
Dachstein Skywalk Avusturya'da ve Çek Cumhuriyetinin kuzeyinden Slovenya'nın güneyine 360 derecelik bir manzara sunuyor. Buraya Alplerin Balkonu diyorlarmış.

Son olarak, Amerika'daki  Grand Canyon Skywalk, kanyonun kenarından 65m kadar dışarıya uzanıyor. 1.100m yükseklikte aşağıdaki kayaları, cam platformun üzerinde yürüyerek gözlemlenebiliyor.
Bunun mümkün olabilmesi için camın tertemiz kalması lazım ya, ziyaretçiler cam yüzeyini çizmeyen yumuşak çoraplar giyerek platformda gezebiliyor.

Bizim Kristal Teras'ımız da bu ayrıntı atlandığı için olsa gerek cam yüzeyi çoktan çiziklerle dolmuştu.Yine de şunu söylemek gerek; dünya için küçük,Tokatlı kanyonu ve ülkemiz için büyük bir adım.