8/15/2011

geceye palyatif çözüm

Dalga sesleri şairin duyduğu notaları çalıyorken,kumlar Rusya'nın Slydzi köyünde yaşayan kadınlarıın hiç ak düşmemiş saçları kadar sarışın olmaya devam ediyorken,  biz onları -güneşin bizi terk edişinden beri siyahlaştırmıştık.Neyse ki biliyorduk; gün ışığındaki hallerini- en azından ateşimiz güneş taklidi yapan kollarıyla bunu bize hatırlatıyordu,unuttuğumuzu farkettikçe.

Hepimiz mutluyuz,sol ellerimiz başka birinin sağ eliyle buluşmuş birbirlerini okşuyorlar,ısıl denge sağlıyor belkide hiçbir zaman göremediğim gibi hissetmekden de yoksul kalacağım o enerjiyi kanımızın yıllarca aşındırdığı yollardan geçirip kalplerimize ulaştırıyordu.

Ben o sırada belki Afrika'daydım belki uykumda belki sadece uzakta.Gözlerim yaşadıklarımdan bir gün ders çıkarayım diye etrafı dolaşıyor bu esnada diğerleri ruhumunda ona eşlik ettğini sanıyorken ne çok yanılıyorlardı.

Birden notalar bozulur gibi oldu,kumlar deniz suyunu yutamamaya başladı,su yükseldi beni içine aldı.Kendimi tropik renkleri olan balıkların,geometrisizce sağa sola sallanan deniz yosunlarının,turuncu deniz yıldızlarının üzerinde hiç acıkmayacakmış gibi yüzen köpek balıklarının arasında bulacağımı sandım.Ancak unutmuşum,geceleri karanlık çökerdi.

Şu lanek olasıca koca pislik karanlık.OHHH fuck karanlık dostum.Tek sorunu; lanet olasıca  varlığının yokluğundan  büyük olması olan karanlık!

Bu arada notalar ne alemde? Sanki daha çok tanıdıklaşmaya başladı,anlaşılan bir ara dalgalar da kendini salıverdi.Kıyıda oturan insanlar mutlu olsun diye kuralı oynamaktan vazgeçti,kafasına göre köpük oluşturmaya koyuldu,eleştiri aldı benden ama hiç umursamadı benim memnuniyetsizliğimi.Şimdi düzeldi,vicdan yaptı belliki.

Dalgaların vicdanı beni etkilememeliydi oysaki; şu suçunu karanlığa atan düzen varya o nasiplensin isterdim ama dalganın kızı olsamda-onca uyarıya ragmen-gelinimiz düzen bunu anlayamadı.

Birden omuzumda o anda benimkinden çok farklı şeyler düşündüğü şüphe götürmez gerçek olan, bir beynin ve hislerle dolu olan bir kalbin sahip olduğu bir bedenin elini hissettim ve o bedenin sesi sordu:
-Ne oldu aşkım iyi misin?
-Bişey yok aşkım sadece özgürlüğümü aldın.

Dipnot: Rusyanın erkek nufüsunun en az olduğu köyün Slydzi olduğu söyleniyor.
            Biz kadınların ilişkilerini kontrol edemediklerinde, aşk olarak kabullendikleri şeyin aslında eldekiyle yetinmek  olduğunu ve onu bırakma cesaretini gösteremeyişimizin çaresiz halini anlatmak istemiştim.

2/09/2011

LOGORAMA



İstanbul Animasyon film festivalinde Hasan ve Faruk'la izlediğimiz ve daha ilk dakikasından gönlümü çeliveren "logorama" yı bu sabah amaçsızca vimeo'da dolaşırken buldum.İzledikçe yeni şeyler keşfediyorsunuz..yerim seni yerim.


1/28/2011

son zamanlardan küçük notlar

*Geçmişi yazmak genel olarak kolaydır,gelecek insanı yorar.Gelecekten konuşmak biraz endişe vericidir ve cesaretden destek alır.Bir çok insanla paylaştığın geleceğin,eğer beklendiği gibi gerçekleşmemiş olur da şimdi ye dönüşürse “Kader utansın,boşver içelim ” durumuna gelinmiştir.Kendi dünyanda “bir sen bir Rabbin” bilirse planlarını ve onlar beklenmediği şeylikle geliştiyse çok daha kötüsü….hayal kırıklığıyla yüzleşmek zorunda kalırsın.
Şimdi yeni paragrafa geçtim diye hangisinin daha iyi olduğunu tartışcak değilim.Çünkü birini seçip o yönde istikrarlı davranma şansın yok,olaylar ve insanlar seçimlerimizi onaylattırır.

*İnsanlara derdini sıkıntını anlatabilme ihtimalin ne kadar  yüksek olursa olsun onların bunu gerçekten anlayabilme ihtimali o kadar düşük.Çünkü sen aslında benim için sadece “yüksek-düşük” karmaşasından ibaret  olmayan bu satırları okurken Metin Işık-Lay Lay Lom Galiba’yı dinlersen biz sadece 2kişilik tek paragraf empati oyunu oynarız.

* “Sorunsal”  bir iltifattır.Kabul et hoşuna gidiyor.Ancak etrafındaki sorunsalları bir gece ansızın Dexter Morgan stiliyle öldürüp Şişli Belediyesi çöp poşetinde Haliçe gönderebilirsin.Bu tezatla yüzleş,normalleş. “Sıradan,temiz yüzlü bir kızcağız” bir iltifattır.

*Biraz kuantum oku. “35yaşını düşünen 21i kaçırırmış” sözünü hiç duymadın,yeni uydurdun.Bayma beni kuantum gözlü sevgilim!

*Dengesiz olduğunu biz de kabul ettik,sen de.Bunu düzeltemezsin çünkü denge dengesizlerin sahip olamadığı bir olgu.Bir şeyi farkettim de;En önemli meselelerde soğukkanlığını koruyarak insanları şaşırtan sen!  iken en sıradan olaylar da  her şeyi koyuveren sen!  Olmaman gerekir, yani bence.

*Bazı şeyler seni üzdüyse onlar için blogunda bile vakit harcamaman gerek.Hadi şimdi defol!

*Yine tatil için bir sürü şey planladın ve şu an programın çok gerisindesin,sürpriz değil ki. Her sene olan şey bu. “Sana plan yapma” dedim amma dedim,dedim dinletemedim.

*Gaza gelmek için dinle,ders almak için izle.Sonra da akülü arabana bin ve uzaklaş.